ANKARA – Mayıs seçimlerinde 1 buçuk milyonun üzerinde (yaklaşık yüzde 3) oy alan Yeniden Refah Partisi, Meclis’e 5 milletvekili taşıdı. Üstelik Cumhur İttifakı’ndaki diğer partilerden farklı olarak seçime AK Parti listesinden değil kendi listesiyle girdi. Bu başarı yerel seçimler öncesinde gözleri Fatih Erbakan liderliğindeki Yeniden Refah Partisi’ne çevirdi.
Yeniden Refah’ın yerel seçimlerde AK Parti ile bir ittifak kurması beklenirken iki parti arasındaki müzakereler sonuç vermedi. Bunun üzerine Yeniden Refah Partisi, İstanbul dahil tüm kentlerde kendi adaylarıyla seçime girmeye karar verdi. Yeniden Refah’ın bu kararı İstanbul seçimlerine dair tüm hesapların yeniden yapılmasına sebep oldu. Zira pek çok ankette oyları mayıs seçimlerinden daha yüksek görünen Yeniden Refah’ın İstanbul dahil pek çok kentte seçimin sonucunu belirleyecek bir noktada durduğu görülüyor.
Yeniden Refah, seçimlere sadece kendi adaylarıyla girmekle kalmayıp iddialı isimleri de aday olarak belirledi. Bu isimlerden biri partinin sözcüsü ve genel başkan yardımcısı, eski Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç.
Kılıç, AK Parti ile ittifak görüşmelerinden yerel seçimlerdeki hedeflerine, nafaka ve sokak hayvanları ile ilgili söylemlerinden anketlerdeki yükselen oy oranlarına pek çok sorumuzu yanıtladı. Kılıç’ın sorularımıza yanıtları şöyle oldu:
Siyasetle uzaktan yakından ilgili herkes partinizi ve aday çıkarma kararınızı konuşuyor. İstanbul başta olmak üzere pek çok kentte sonucu değiştirme gücünüz olduğu aşikar. Bu güç sizi daha da güçlendiriyor mu?
Biz, 14 Mayıs’ta bir ittifaka dahil olduk. O zaman da sonuca etki edecek bir potansiyelimiz vardı, bugün de var. Farklı illerde, farklı şekillerde olmak üzere sonuca tesir edecek bir potansiyele sahip olduğumuzu görüyoruz. Yeniden Refah Partisi anketlerde yüzde 6-7 düzeyinde olan bir siyasi parti. Bu veriler henüz adaylarımız ortaya çıkmadan önceki verilerdi. Adaylarımız ortaya çıktıktan sonra Türkiye genelinde oy ortalamamızın yüzde 8- civarında seyredeceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla birçok ilde Yeniden Refah Partisi sonuca etki edecektir.
‘AK PARTİ İLE YENİDEN GÖRÜŞME OLACAĞINI SANMIYORUM’
Seçime girme ve AK Parti ile ittifak kurmama gerekçeleriniz çok netti. Siz bu açıklamayı yapmanıza ve adaylarınızı da duyurmanıza rağmen aday listelerinin iletileceği son tarih olan 20 Şubat’tan önce AK Parti ile anlaşacağınıza dair yaygın bir kanı var. Bu mümkün mü?
Sanmıyorum. Çünkü genel başkanımız çok net bir açıklama yaptı. Öncesinde de iki aya yakın süren ittifak görüşmeleri oldu ve bir ilerleme sağlanamadı. Yeniden Refah Partisi de ittifak görüşmelerine devam etme gereği görmedi. Görüşmelerde ilerleme sağlanmış olsaydı belki birkaç görüşme daha yapılıp bazı hedeflere erişilebilirdi. Ama olmadı ve nitekim ittifak yok.
‘AÇIKLAMAMIZDAN SONRA AK PARTİ’DEN YENİ BİR GÖRÜŞME TALEBİ GELMEDİ, GÖRÜŞME MÜMKÜN DEĞİL’
Açıklamamızdan sonra da AK Parti’den yeniden bir görüşme talebi gelmedi. Dolayısıyla görüşme mümkün değil. Nihayetinde Yeniden Refah Partisi, kendi adaylarıyla tüm illerde seçimlere katılacağını doğrudan Genel Başkanımızın ağzından ifade etmiş oldu. Bu bir kararlılık göstergesidir. Bir adım sonrasında da Ankara, İstanbul, İzmir adaylarımızı ilan ettik. Dolayısıyla bir boşluk kalmadı.
‘ANKARA VE İSTANBUL’DA İLK ÜÇE GİRECEĞİZ’
Seçmen sandığa gidecek, tercihini kullanacak, her parti kendi adayının gördüğü ilgi düzeyinde oyunu alacak. 2 ilde; Ankara ve İstanbul’da 3 parti başa başa yarışacak. Biz her ne kadar ‘küçük parti’ kategorisinde görülsek de Ankara ve İstanbul’da ilk 3 parti arasında olacağız, ilk üçe gireceğiz.
‘AK PARTİ’DEN TEKLİF YOK, BİZDEN TALEP YOK’
‘AK Parti ile anlaşma’ya dair soruya ‘Sanmıyorum’ diye cevap verdiniz. Kesin bir cevap vermemenizin sebebi açık bir kapı olması mı? Nasıl okumalıyız?
Açık kapı yok çünkü bir talep yok. AK Parti’den bir teklif yok, buradan bir talep yok. Bu aşamada da böyle bir teklif gelmesi söz konusu değil diye düşünüyorum. “Siyasete 24 saat uzun süre” derler ama biz bir tereddütle bu kararı almadık.
‘14 MAYIS SENARYOSUNUN YENİDEN YAŞANMASINA İHTİMAL VERMİYORUM’
Yeniden Refah Partisi 14 Mayıs seçimleri öncesinde Cumhurbaşkanı adayını geri çekti ve ittifaka girdi. Aynı senaryonun bugün yeniden yaşanmasına ihtimal vermiyorum.
‘AK PARTİ ANKETLERE GÖRE KARAR VERMİŞ OLABİLİR’
Sizin aday çıkarma ve ittifakta yer almama gerekçeleriniz de çok netti. AK Parti neden sizinle ittifak kurmak için daha fazla çaba göstermedi? Talepleriniz çok mu fazla bulundu?
Biz çok anket yaptıran bir siyasi parti değiliz. Anketler büyük maliyetler gerektiriyor. Hazine yardımı almadığımızdan dolayı kısıtlı bütçeyle hareket ediyoruz. Dolayısıyla sonuçları ya da siyasi gündemi bağımsız araştırmalar üzerinden takip ediyoruz. Ama AK Parti çok yoğun bir şekilde anket yaptıran bir siyasi parti. Eğer Yeniden Refah Partisi ile birlikteliğe beklenen düzeyde bir önem atfetmedilerse belki aldıkları anketlerde kendi durumlarını iyi gördüklerinden olabilir.
‘OY POTANSİYELİMİZİN BİRKAÇ KATI SEMPATİ POTANSİYELİMİZİN OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ’
Biz kendi açımızdan bakıyoruz. Oy potansiyelimizin birkaç katı sempati potansiyelimizin olduğunu görüyoruz. Bu sempati potansiyelinin de büyük ölçüde 31 Mart 2024 yerel seçiminde tahakkuk edeceğini ve sandığa yansıyacağını düşünüyoruz. Yeniden Refah Partisi’nin de seçime girmek, gücünü görmek, kantara çıkıp ağrılığını tespit etmek gibi bir arzusu var. Parti kimliğimizi korumak, kuvvetlendirmek istiyoruz.
‘İTTİFAK GÖRÜŞMELERİNDE ÇOK YÜKSEK, AYKIRI TALEPLERİMİZ YOKTU’
Ayrıca İstanbul ve Ankara gibi Türkiye seçmeninin yaklaşık dörtte birini barındıran 2 metropolde seçime girmemenin politik maliyeti diğer seçimlere göre çok yüksek olur. Biz aslında ittifak görüşmelerinde sürecin içinde kalarak bir fedakarlık yaptık. Aykırı ya da çok yüksek taleplerimiz söz konusu değildi ama dediğim gibi AK Parti anketlerde ki gücüne güvendiğinden dolayı sonuçlandırmaya odaklanmadı.
‘YOZGAT, URFA, MALATYA’DA SEÇİMİ KAZANABİLİRİZ’
Hep İstanbul konuşuyoruz ama sonucu değiştirmeniz muhtemel başka şehirler var mı?
Yozgat’ta, Şanlıurfa’da, Malatya’da seçimi kazanabiliriz. Samsun’da kazanmaya çok yakın olduğumuzu düşünüyorum. Ankara’da aradan çıkabiliriz. Bununla birlikte Bursa, İstanbul, Balıkesir, Denizli, Gaziantep, Bingöl’de Yeniden Refah Partisi’nin ulaşacağı oy oranları kazanacak partiyi belirlemeye adaydır.
Tabii AK Parti ve MHP’nin ittifak haline girdikleri yerler var. Bir partinin seçime girmeyip diğer parti lehine feragat ettiği yerlerde seçime katılmayan partilerin kırgın seçmenlerinin yegane adresi de Yeniden Refah Partisi.
‘İNŞALLAH BİZ KAZANIRIZ, BİZ KAZANMAZSAK UMARIM İMAMOĞLU KAZANMAZ’
İstanbul’da ikinci İmamoğlu dönemi yaşamak istemediğinizi çok kez ifade ettiniz. Aday çıkarmanız İmamoğlu’nun kazanmasını sağlamaz mı?
Sağlamaz. Bugün de aynı kanaatteyim. İstanbul’da ikinci bir İmamoğlu döneminin yaşanmasını istemiyoruz. ‘Yeniden Refah, Yeniden İstanbul’ diyoruz. İnşallah İstanbul’da kazanan biz oluruz. Biz kazanmazsak da umarım kazanan İmamoğlu olmaz. Ben bu konuda bu kadar netim.
‘SEÇİM SONUÇLANDIĞINDA KİMSE KABAHATİ BAŞKASINDA ARAMASIN’
Diyelim ki İmamoğlu kazandı. O zaman size, sizin gibi İstanbul’da İmamoğlu’nun kazanmasını istemeyen seçmenlerden eleştiri gelmez mi?
Yeniden Refah Partisi siyasi parti kimliğini ve parti söylemini korumaya gayret ediyor. Siyasi partiler seçimlere girmek için kurulur. En doğru adaylarla, en doğru söylemlerle halkın ihtiyaçlarına en çok cevap verenler günün sonunda seçimi kazanacak. Hiç kimse öyle bir durumda kusuru, kabahati bir başkasında, üçüncü bir partide aramasın. Herkes ‘biz nerede yanlış yaptık?’ sorusunu kendisine sorsun.
‘2028 HEDEFİMİZ SANDIKTAN BİRİNCİ ÇIKMAK’
Potansiyelinizin farkında olduğunu ifade ettiniz. 2028 hedefiniz ne?
Sandıktan birinci parti olarak çıkmak ve cumhurbaşkanlığı seçiminde en azından ikinci tura kalmak. Bugün 5 milletvekilimiz var ve 2028 seçimlerinde kesinlikle bir başka partinin çatısı altında girmeyeceğiz. Milletvekili seçimi için gerekli olan barajı kesinlikle tek başımıza aşacak rahatlıkta olma iddiasındayız. Dün itibariyle Yeniden Refah Partisi’nin üye sayısı 427 bini aştı. Şu an Türkiye’de üye sayısı bakımından en kuvvetli dördüncü parti durumundayız. Ve bu seçimde ilk üçe gireceğimizi düşünüyoruz.
‘YENİDEN REFAH KENDİSİNİ MERKEZDE KONUMLANDIRMIŞ BİR PARTİ’
Partiniz için ‘marjinal’ tanımlaması sıklıkla yapılıyor. Kitle partisi olamayacağınıza dair yorumlar da var. Yeniden Refah Partisi kime hitap ediyor?
Yeniden Refah Partisi Türkiye’de önemli bir ihtiyaca cevap veriyor. Muhafazakar, milliyetçi, vatanperver değerler odaklı düşünen seçmen kitleleri için bir alternatif ihtiyacını karşılıyor. Program, tüzük, genel ve yerel seçim beyannameleri, söylem ve eylemleri itibarıyla da kendisini tam siyasetin merkezine konumlandırmış bir siyasi parti. Merkezde yeterince geniş bir alan henüz işgal edemedik. Seçimden seçime başka partilerden kopanlarla ya da ülkenin yönetiminden duyulan yakınmalarla Yeniden Refah Partisinin albenisi daha da artacaktır.
‘YENİDEN REFAH PARTİSİ SEKÜLERLERİN DE PARTİSİ’
Yeni Refah Partisi’nde marjinal söylemler yok, marjinal duruşlar yok. Yeniden Refah Partisi dindar Türklerin partisi değildir. Sekülerlerin de partisidir, muhafazakârların, milliyetçilerin de partisidir. Hakiki sosyal demokratların da partisidir. Biz bu siyasi yelpazenin tamamına hitap ediyoruz.
‘İSLAMCI PARTİ, MARJİNAL PARTİ YAFTALARINDAN KURTULAMADIK’
Geniş bir siyasi yelpazeye hitap ettiğinizi söylediniz ama Türkiye de kadınların tamamına kendinizi doğru anlatabildiğinizi düşünüyor musunuz? Mesela nafaka konusunda?
Çok doğru bir yerde durduğumuzu, çok doğru projeler geliştirdiğimizi, çok doğru adımlar attığımızı ve söylemlerde bulunduğumuzu düşünüyorum. Ama yeterince anlaşılamadığımızı da düşünüyorum. Çünkü bize atfedilen “İslamcı parti, dindar Türklerin partisi, marjinal parti” yaftalarını yapıştıranların yaklaşımlarından bir türlü kurtulamadık.
Bu yaftaları yapıştıranlar medyada görece etkili yerlerdeler ve acımasızca bir karalama yapıyorlar. Oysa Yeniden Refah Partisi, erkekler kadar kadınların da siyasi partisidir. Biz kadını dört duvar arasına hapseden, kadını üretim süreçlerinden, eğitim süreçlerinden dışlayan bir siyasi parti değiliz. Başörtüsü özgürlüğü için mücadeleler vermiş, kapatılmayı göze almış, kapatılmış, yeniden kurulmuş bir geleneğin takipçisiyiz.
Nafaka konusuna gelince; evliliğin erkek tarafı kadın tarafına ömür boyu niye nafaka vermek mecburiyetinde kalsın? Sorduğumuz soru budur. Çünkü Türkiye’deki sabit ücretlerin satın alma gücünü dikkate aldığınız zaman erkeğin yeniden bir hayat kurma şansı yok. Çocukların bakımıyla ilgili mevzular müstesna zaten, bunu diğer meselelerin dışında tutuyoruz.
‘DENGELİ VE ADİL BİR NAFAKA SİSTEMİ KURULSUN’
Nafaka konusundaki öneriniz tam olarak ne?
Dengeli ve adil bir nafaka sistemi kurulsun. 5 yıl boyunca nafaka verecek taraf nafaka yükümlülüğünü yerine getirsin. 5 yıl sonra diğer tarafın hala nafaka alma ihtiyacı var ise Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı bünyesinde kurulacak bir fon üzerinden o yükümlülüğü sosyal devlet karşılasın. Çocukların bakım nafakası bunun dışında tutulsun.
‘SOKAK HAYVANLARINI İTLAF GİBİ BİR TELAFFUZDA HİÇ BULUNMADIK’
Sokak hayvanlarıyla ilgili vaatleriniz belli bir kesim tarafından çok büyük destek görse de tepki gösterenler de çok fazla.
Bu konuda ortaya koyduğumuz prensipte kesinlikle geri adım atmayacağız. Sokak hayvanları meselesi ciddi bir sokak güvenliği meselesi haline gelmiştir. Kontrolsüz bir şekilde çoğalmaları kesinlikle yanlış. Etkin kısırlaştırma programları uygulanacak. Popülasyonlar barınaklara toplanacak. Oralarda tabii ki bakımı yapılacak ve elbette hayvanları da koruyan bir sistem olacak. Sokak hayvanlarını itlaf gibi bir telaffuzda hiç bulunmadık.
‘LGBTİ’LERLE İLGİLİ BİZİM GİBİ DÜŞÜNMEYENLER MARJİNAL KALIYOR’
Bir tartışmalı konu başlığı da LGBTİ+ bireylerle ilgili söylemleriniz. Bu konudaki ötekileştirici, hedef gösterici olduğunuz eleştirilerine ne dersiniz?
Bu toplumun her bireyi toplumun bir ferdidir, Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşıdır. Kastedilen; dernek faaliyetleri ve bu faaliyetlerin desteklenmeleriyle ilgili meseleler. Bunu da Yeniden Refah Partisi bireysellik bağlamında değil, nesillerin korunması bağlamında ele alıyor. Neslin, ailenin devamı bağlamında ele alıyor. Temel yaklaşım ailenin korunmasıdır.
Bu konu iktidar partisiyle benzer düşündüğümüz bir konu. Türkiye’de bizim gibi düşünen birçok siyasi parti var. Bizim gibi düşünmeyenler marjinal kalıyor. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi, Büyük Birlik Partisi, AK Parti gibi birçok partinin bu konu başlığı altında fikirleri yakın.
‘GENÇLER İÇİN DE BİR İLERİ SÜRÜŞ VE DRİFT PİSTİ KAZANDIRACAĞIZ ANKARA’YA’
Partinizin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayısınız. Ankara’da eksik olan ne? Belediye Başkanı olursanız neler yapacaksınız?
Ömrünü Ankara’da geçirmiş bir siyasetçiyim. Öğrenci olarak Ankara’ya geldim 1990 yılında. O tarihten bu yana Ankara’dayım.
Ankara’nın bugün için en önemli problemi ulaşım. Ulaşım problemini kesin bir çözüme kavuşturacağız ve bunu devletle barışık bir şekilde yapacağız. Ankara’nın dış çeperlerinde yeni bir çevre yolu inşa edeceğiz. Ankara’ya çevreden yaklaşırken Çankaya ve Ulus’ta bir sis bulutu, bir toz bulutu olduğunu göreceksiniz. Ankara nüfusunun yarıdan fazlası gündüz saatlerinde bu bölgede temiz hava soluyamıyor. Ankara’nın havasını temizleyeceğiz. Ankara’da bugün insanlar ya şişeden ya damacanadan su içmek zorunda. Ankara’nın musluklarından akan suyu tereddütsüz içilebilir bir suyla değiştirmeyi hedefliyoruz. Ankara’daki gecekondu meselesini kalıcı bir şekilde ortadan kaldıracağız. Ankara’nın mülkiyeti kamuda olan bütün vadilerini yeşil alan haline getireceğiz. Ve Ankara’da bizden öncekiler tarafından yapılan hiçbir şeyi yıkmadan olanı koruyarak, eksiğini tamamlayarak yapacağız. Gençler için de bir ileri sürüş ve drift pisti kazandıracağız Ankara’ya. Arabası olmayan gençlerimizin 4 teker heyecanını belediyemiz tarafından tahsis edilecek araçlarla karşılayacağız.