Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, İstanbul’da düzenlenen Akıllı ve Dirençli Kentler Zirvesi’ne katıldı. Akıllı kent teknolojilerinden sürdürülebilir şehircilik uygulamalarına kadar birçok alanda faaliyette olan özel sektör temsilcilerinin de yer aldığı zirvede konuşan Tuzcuoğlu, akıllı şehirler için altyapı oluşturduklarını ifade etti.
6 Şubat depremlerinin ardından afet bölgesinde gece gündüz demeden çalıştıklarını kaydeden Refik Tuzcuoğlu, “Şu ana kadar 76 bin konutumuzu teslim ettik. İnşallah yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz. 451 bin civarında bağımsız bölümün yapımı şu anda devam ediyor. Şehirlerimizi dirençli bir şekilde inşa etmek için çalışıyoruz. Bu sebeple, bu zirvenin çok anlamlı olduğunu söylemek istiyorum.” dedi.
Şehirlerin, tarihsel süreç içerisinde geliştiğini söyleyen Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu, “Kültür ve medeniyetin, eşya ve mekân üzerinde büyük etkisi var. Bu anlayışla şehirlerimizi inşa ediyoruz. Şehir, aslında insanların aynasıdır. Şehirler, medeniyetin kurduğu organizmalardır. Bizler, içerisinde bulunduğumuz çağda hem bugünün hem geleceğin şehirlerini inşa etmeliyiz. Türkiye’nin depremle mücadelesi stratejik bir gündemdir. Deprem ve afetlerle olan mücadelemiz, stratejik bir gündem olarak devam edecek.” şeklinde konuştu.
Akıllı şehir uygulamalarının insanların konfor alanını büyüttüğünü söyleyen Bakan Yardımcısı Tuzcuoğlu, “Bakanlık olarak Akıllı Şehirler Stratejisi ve Eylem Planı’nı hazırladık. Yeni çalışmamızı, bütün belediyelerimize açtık. Belediyelerimizin samimi olarak desteklerini istiyoruz. Bu anlamda yerel yönetimlerimiz, akıllı şehir birimlerini oluşturmalı.” dedi.
Bakan Yardımcısı Refik Tuzcuoğlu, daha sonrasında Bahçeşehir Üniversitesi Yerel Yönetimler Akademisi’nin düzenlediği söyleşi programına konuk oldu. Burada konuşan Tuzcuoğlu, gençlerle dirsek teması kurmayı gerektiren çalışmaları önemsediklerini ifade etti. Deprem bölgesinde de şehirleşmeyi ciddiyetle yürüttüklerini anlatan Refik Tuzcuoğlu, “Şehir kurmak inşa işidir, ancak şehre kimlik katmak imar işidir. Şehirlerimizi dirençli hale getirmek zorundayız. Çarpık yapılaşmayı ve riskli binaları düşünerek mücadele ediyoruz. Ülkemiz kentsel dönüşüm konusunda karar kılmıştır. Kentsel dönüşüm olmadan bunları düzenlemek imkânsızdır.” diye konuştu.
Her şehrin kendine has bir kentsel tasarım rehberi olması gerektiğini ifade eden Tuzcuoğlu, deprem bölgesinde de yöresel mimariyi esas alan tasarımları önemsediklerini kaydetti.
